Google, devasa şirketin teknolojiyi çevresel sorunlara uygulama ve kendi katkılarını azaltma çabalarını anlatan 80 sayfadan fazla bir belge olan 2024 Çevre Raporunu yayınladı. Ancak, yapay zekanın ne kadar enerji kullandığı sorusundan tamamen kaçıyor — belki de cevabın “söylemek istediğimizden çok daha fazla” olması nedeniyle.
Raporun tamamını buradan (PDF) okuyabilirsiniz ve dürüst olmak gerekirse içinde çok sayıda ilginç şey var. Google gibi büyük bir şirketin ne kadar çok tabak çevirdiğini unutmak kolaydır ve burada gerçekten dikkate değer bazı çalışmalar var.
Örneğin, tesislerinde ve operasyonlarında kullanılan suyu telafi etmeyi umduğu bir su yenileme programı üzerinde çalışıyor ve sonunda net bir pozitif yaratıyor. Bu, su havzası restorasyonu, sulama yönetimi ve bu alandaki diğer çalışmaları belirleyip finanse ederek yapılıyor ve dünyanın dört bir yanındaki bu tür onlarca proje en azından kısmen Google tarafından finanse ediliyor. Bu şekilde su kullanımının %18’ini (burada kullanılan kelimenin tanımı ne olursa olsun) yeniledi ve her yıl iyileşiyor.
Şirket ayrıca iklim konusunda AI’nın potansiyel faydalarını, sulama sistemlerini optimize etme, otomobiller ve tekneler için daha yakıt tasarruflu rotalar oluşturma ve sellerin tahmin edilmesi gibi şeyleri ön plana çıkarmak için büyük özen gösteriyor. Bunlardan birkaçını AI kapsamımızda zaten vurguladık ve aslında birçok alanda oldukça faydalı olabilirler. Google’ın bunu yapması gerekmiyor ve birçok büyük şirket de bunu yapmak zorunda değil. Bu yüzden hakkını teslim etmek gerek.
Ama sonra “Yapay zekanın kaynak tüketimini sorumlu bir şekilde yönetmek” bölümüne geliyoruz. Burada Google, şimdiye kadarki her istatistik ve tahminden çok eminken, aniden ellerini açıp omuz silkiyor. Yapay zeka ne kadar enerji kullanıyor? Gerçekten emin olabilir mi?
Yine de kötü olmalı çünkü şirketin yaptığı ilk şey tüm veri merkezi enerji pazarını küçümsemek, bunun küresel enerji kullanımının yalnızca %1,3’ü olduğunu ve Google’ın kullandığı enerji miktarının bunun en fazla %10’u olduğunu söylemek — yani rapora göre dünyadaki tüm enerjinin yalnızca %0,1’i sunucularına güç sağlıyor. Önemsiz bir şey!
Özellikle 2021’de, 2030’a kadar net sıfır emisyona ulaşmak istediğine karar verdi, ancak şirket bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda çok fazla “belirsizlik” olduğunu kabul ediyor. Özellikle emisyonları 2020’den beri her yıl arttığı için.
2023 yılında toplam GHG (sera gazı) emisyonlarımız 14,3 milyon tCO2e idi ve bu da Yıllık bazda %13’lük bir artış ve 2019 hedef baz yılımıza göre %48’lik bir artış. Bu sonuç, öncelikle veri merkezi enerji tüketimindeki ve tedarik zinciri emisyonlarındaki artışlardan kaynaklandı. Yapay zekayı ürünlerimize daha fazla entegre ettikçe, yapay zeka hesaplamasının daha yoğun olmasından kaynaklanan artan enerji talepleri ve teknik altyapı yatırımımızda beklenen artışlarla ilişkili emisyonlar nedeniyle emisyonları azaltmak zor olabilir.
(Bu ve aşağıdaki alıntıdaki vurgular bana aittir.)
Resim Kredileri: Google
Ancak AI’nın büyümesi yukarıda belirtilen belirsizlikler arasında kayboluyor. Google, şirketin AI iş yüklerinin genel veri merkezi enerji faturasına katkısı konusunda neden spesifik olmadığı konusunda şu bahaneyi sunuyor:
Yapay zekanın gelecekteki çevresel etkisini tahmin etmek karmaşık ve gelişen bir iştir ve geçmiş eğilimlerimiz muhtemelen yapay zekanın gelecekteki gidişatını tam olarak yansıtmıyor. Yapay zekayı ürün portföyümüze derinlemesine entegre ederken, AI ile diğer iş yükleri arasındaki ayrım anlamlı olmayacaktır. Bu nedenle, veri merkezi genelindeki ölçümlere odaklanıyoruz çünkü bunlar yapay zekanın genel kaynak tüketimini (ve dolayısıyla çevresel etkisini) içerir.
“Karmaşık ve gelişen”; “eğilimler muhtemelen bunu tam olarak yansıtmıyor”; “ayrım… anlamlı olmayacak”: Bu, birinin bir şeyi bildiği ama size söylemeyi gerçekten, gerçekten istemediği durumlarda kullanılan bir dil türüdür.
Google’ın AI eğitimi ve çıkarımının enerji maliyetlerine ne kadar eklendiğini kuruşuna kadar bilmediğine gerçekten inanan var mı? Bu rakamları bu kadar hassas bir şekilde parçalara ayırabilmek, şirketin bulut bilişim ve veri merkezi yönetimindeki temel yeterliliğinin bir parçası değil mi? Özel AI sunucu birimlerinin ne kadar verimli olduğu, bir AI modelini eğitmek için gereken enerjiyi 100 kat azaltmak için tüm bu çalışmaları nasıl yaptığı vb. hakkında tüm bu diğer ifadelere sahip.
Google’da çok sayıda harika yeşil çabanın devam ettiğinden şüphem yok ve bunların hepsini raporda okuyabilirsiniz. Ancak görünüşe göre reddettiği şeyi vurgulamak önemli: AI sistemlerinin muazzam ve artan enerji maliyeti. Şirket küresel ısınmanın birincil itici gücü olmayabilir, ancak potansiyeline rağmen Google henüz net olarak olumlu görünmüyor.
Google, bu rakamları küçümsemek ve gizlemek için her türlü teşvike sahip, bu rakamlar düşük ve oldukça verimli durumunda bile pek de iyi olamaz. 2025 raporunda daha da kötüleşip kötüleşmediklerini öğrenmeden önce Google’dan daha spesifik olmasını isteyeceğiz.
